Gülümseme... Hayatın anlamı. Her şey en nihayetinde bunun için değil mi? Dostluklar, aşklar, sanat, kavga... Her şey bir gülümseme için. Gülümsemek; yeniden doğmak gibi, hayat bulmak gibi bir şey. Herkesi güzelleştiren bir makyaj, her derde deva olan bir ilaç, herkese yakışan bir aksesuar... Mucize gibi bir şey. Sahip olduğumuz en büyük lütuflardan biri. Özel bir yetenek veya bir çaba da istemiyor. İsteyen herkes istediği an gülümseyebilir. Şimdi bir deneyin mesela. Denemeden bu cümleye geçen okur, lütfen sen de dene. İşte böyle.
Gülümsemek, o kadar basit ama o kadar etkili ki başlı başına bir araştırma alanı. Gelotoloji bilimi, gülmenin insan fizyolojisi üzerindeki etkilerini inceleyen psikoloji dalı. Bilim insanları, zigomatik kaslarımızla yaptığımız bu basit hareketi inceliyorlar çünkü onda mucizevi bir şeyler var. Bu yazıyı okuduktan sonra bunu bir araştırın. Gülümsemenin sunduğu sayısız faydayı bilseniz, ondan bir an bile vazgeçmezdiniz. Sadece dudak kenarlarınızı yukarı kıvırdınız ve biraz da yanak elmalarınızı şişirdiniz diye olanları bir düşünün. Gülümsüyorsun ve iyi hissediyorsun. Gülümsüyor ve güzelleşiyorsun. Gülümsüyor ve kalpleri ısıtıyorsun...
İnsan hayat boyu gülümsemeli. O yüzden her yeni başlangıçta terazimiz gülümsemek olmalı. Bu şehir beni gülümsetir mi? Bu ev beni gülümsetir mi? Bu eş, bu okul, bu arkadaş, bu seyahat, bu başarı... İşin sonunda gülümsemek yoksa o işten uzak durun derim. Bir de gülümsemenin en güzel yolu gülümsetmektir. Bunu da unutmamanızı tavsiye ederim. Çünkü siz gülümseyince 1 kez gülümsemiş olursunuz. Oysa 10 kişiyi gülümsetseniz mesela, 10 defa gülümsersiniz.
Gülümsemek bulaşıcıdır, hızla yayılır. Dünyanın en sağlıklı virüsüdür. Sağlıklı bir hayatın sırrı, bol bol gülümsemektir. Ben söylemiyorum. Uzmanlar söylüyor. Tüm hastalıklar ruhta başlar. Gülümseme ise ruhu iyileştirir. O yüzden insan, her şeyden vazgeçse de gülümsemekten vazgeçmemeli. Dikkatli bakın. Bakın kendinden vazgeçen insanlara. Görürsünüz ki ilk terk ettikleri, gülümsemeleridir. Gülümsemekten vazgeçmek, kendinden vazgeçmektir.
“Beni gülümsetecek şeyler yaşamıyorum ki” demeyin. Yalandan da olsa gülümsemek, gülümsemektir. Zihin, yalanı gerçekten ayıramaz. Siz yalandan gülümsemeye başlarsınız, bir bakarsınız ki sizi gerçekten gülümsetecek olaylar peş peşe dizilir. İnansanız da inanmasanız da, beğenseniz de beğenmeseniz de hayatın işleyişi böyledir. Denemekten zarar gelmez. Mucizelerle dolu bir hayatın anahtarı elinizde olsaydı, en inanmayanınız bile o kapıyı zorlardı. Haydi, bana güvenin. Gülümseyin ve o kapıyı açın.
Comments