top of page

KİŞİSEL GELİŞİMİN KUTSAL KİTABI: "İYİ HİSSETMEK" KİTAP İNCELEMESİ (BÖLÜM 2)

  • Yazarın fotoğrafı: Ayşe PELİKLİ
    Ayşe PELİKLİ
  • 3 Mar
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 5 Nis


iyi hissetmek kitap incelemesi

Bilişin ve bilişsel terapinin ne demek olduğunu öğrendik. Ben buraya ilk defa geliyorum daha öğrenmedim diyenleri şuraya alalım. Artık terapiye başlayabiliriz.


İLK ADIM: TANI KOYMAK

Duygudurumumuzu teşhis edeceğiz. Kesinkes bir teşhisten ziyade belirtileri fark etmek desek daha doğru olur. Bunun için Burns’ün geliştirdiği 25 maddelik depresyon ölçeğini işaretleyerek aldığımız puana göre duygudurumumuzu anlamlandıracağız. Ben ilk seferimde 20’lerde bir puan almıştım. Yani ya hafif ya da orta depresyondaydım. Burns en inatçı depresyonların “hafif” aralığındakiler olduğunu söylüyor. Çünkü hafif depresyonlu kişilerin zaten hayatlarının büyük kısmında bu ruh halinde bulundukları için bunu normal algılayarak değiştirme çabasına girmediklerini ama sahip oldukları duygudurum bozuklukları sebebiyle hiçbir zaman da yeterince “iyi” hissedemediklerini ifade ediyor. Hafif depresiflerin bu kronik depresyonlarına distimik bozukluk dendiğini ve kısaca karamsarlık anlamına geldiğini belirtiyor.



Hayatınızdan yeterince memnun değilseniz, her şeyin kötü tarafını düşünüyor, olaylara ve kişilere olumsuz yaklaşıyor, geleceğinize pek de umutlu bakamıyor hatta rüyalarınızı bile şerre yoruyorsanız kendinizi gözden geçirmenizde fayda var. Bu işlem için ilk bölümde önerdiğim duygu çarkından destek alabilirsiniz. Kendini göstermeyen sinsi bozukluklar, terapistlerin ısrarla herkesin terapi deneyimi yaşaması gerektiğini dile getirmelerinin sebeplerinden biri aslında. Ruhumuzu da bedenimiz gibi ara ara kontrol ettirmeliyiz. Farkında olmadan hastalanmış olabiliriz. Ben de özellikle deneme yazılarımda oradan giriyorum buradan çıkıyorum bir bakmışım konu kendini tanımaya bağlanmış. Çünkü basitçe: Hayat memat meselesi!


Ölçekte belirtileri puanlayarak hangi aralıkta olduğumuzu öğrendik. Sıra diğer belirtileri fark etmekte. Burada çok hassas davranmamız gerekiyor çünkü ruh halimizde yaşanan değişiklikler biyolojik sistemi bozduğu için farklı belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bağırsak sorunları, mide problemleri, muhtelif yerlerde ağrılar, dengesiz uyku, yorgunluk, titreme ve cinsel isteksizlik gibi belirtiler, tıbbî rahatsızlıklar olduğu için bozukluğun duygudurumunuzda olup olmadığını anlayamayabilirsiniz. Bu gibi problemler için tabiki öncelikle alan hekimlerine başvuracağız. Ancak kaynağı tam olarak anlaşılamayan veya kısa süre içinde nükseden problemlerde doktorlar bizi psikiyatriye yönlendirdiğinde “Bunlar da bir şey bulamayınca psikolojik diyip başlarından atıyorlar” demeyeceğiz. Burada da anlaştık. Artık kronik bir tıbbî hastalıktan kaynaklanmadığını bildiğiniz ama kurtulamadığınız bu gibi durumları teşhis edebilirsiniz.


Kritik bir noktaya geldik. Kanıtlanamasa da ciddi bir ruhsal bozukluğun varlığını gösteren işaretlerden bahsedeceğiz. İnsanların sizi incitmek ve hatta ortadan kaldırmak için planlar yaptığını düşünmek, sıradan bir insanın anlayamayacağı garip (belki parapsikolojik) deneyimler yaşamak, dış güçlerin aklınızı ve bedeninizi kontrol ettiğini zannetmek, başka insanların düşüncelerinizi duyduğunu veya zihninizi okuduğunu hissetmek, gaipten sesler duymak, olmayan şeyleri görmek ve televizyon gibi yayın kanallarından kişisel mesajlar almak, bu işaretlere örnektir. Bir veya birkaç tanesini taşıdığınızı fark edip ürperdiyseniz size iyi bir haber vereceğim: Eğer delirmek üzere olduğunuzu, kontrolü kaybettiğinizi ve her şeyin kötüye gittiğini düşünüp panikliyorsanız akıl sağlığınızda bir sorun olmadığından kesin olarak emin olabilirsiniz. Burns, bu durumdaki danışanların genellikle depresyondan ve ciddi ruhsal bozukluklardan çok daha az korkutucu olan “olağan kaygı”nın ağına düştüğünü belirtiyor. Eğer gerçekten ipin ucunu kaçırmış olsaydınız bu belirtileri taşıdığınızı düşünmezdiniz. Unutmayın ki deliler, deli olduklarını bilmezler. Deliliğin de ne kadarı delilik ne kadarı akıllılık?.. Her şey iç içe bu dünyada, her şey zıttıyla beraber. Ümit Yaşar deliler şiirinde 5 farklı deli sayıyor. En son diyor ki “Beğenmemiş gidişini dünyanın / Deli demişler”.

Comments


  • LinkedIn

©2021, Ayşe PELİKLİ tarafından Wix.com ile kurulmuştur. Her hakkı saklıdır.

bottom of page